“Karikatür ve Çocuk Hakları” karikatür sergisi 25 Ekim 2010 tarihinde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde saat 17:00’de düzenlenecek bir kokteyl ile açılıyor. Sergi 31 Ekim 2010 tarihine kadar açık kalacak. Sergide 8 çizerden toplam 40 karikatür yer alıyor.
Katılan sanatçılar; HAYATİ BOYACIOĞLU (ALMANYA), SEYRAN CAFERLİ (AZERNAYCAN), HÜSEYİN ÇAKMAK (KKTC), İSMAİL DOĞAN (BELÇİKA), HALİS DOKGÖZ (TÜRKİYE), MEHMET GÖLEBATMAZ (TÜRKİYE), ERDOĞAN KARAYEL (ALMANYA), FİRUZ KUTAL (NORVEÇ).
Sergilenecek karikatürlerden oluşturulan “Karikatür ve Çocuk Hakları” karikatür albümü 58 sayfa 21x21 cm boyutunda renkli ofset baskı olarak yayınlandı.
ÖNSÖZ
“Çocuk Hakları Karikatür Sergisi” Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından desteklenen Türkiye’de AB Bilgi Merkezleri Ağı’nın Desteklenmesi Projesi çerçevesinde Mersin AB Bilgi Merkezi ile Mersin Çocukları İstismar ve İhmalden Koruma Derneği işbirliği ile 25-31 Ekim 2010 tarihinde gerçekleştirilmiştir. “Karikatür ve Çocuk Hakları” kitabı bu kapsamda hazırlanmıştır.
Şiddet, yaşamın her alanında, duygusal, sözel, fiziksel, cinsel, ekonomik ve daha birçok boyutuyla karşımıza çıkan bir olgudur. Şiddetin karmaşık yapısı dolayısıyla tanımlanması, nedenlerinin araştırılması ve önlenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesinde zorluklar yaşanmaktadır. Çocuk istismarı, çocuğun bakımından sorumlu olan erişkin bireylerin çocuğun fiziksel, gelişimsel ve psikososyal açıdan iyi olma halini olumsuz yönde etkileyen tutum ve davranışlarını içermektedir. İstismar olgularının sonuçları ceza amacıyla çocuğa atılan ufak bir tokatla oluşabilen bir ekimozdan, psikotik bir anne-baba ya da bakımından sorumlu kişi veya kurumsal yapı tarafından öldürülmesine kadar değişik şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
Çocuk istismarı; fiziksel, cinsel ya da duygusal istismar olarak, çocuk ihmali ise fiziksel ya da duygusal ihmal olarak ayrılmaktadır. İstismar ve ihmalin bu farklı şekilleri yalnız aileleri değil, toplumu, sosyal kuruluşları, yasal sistemleri, eğitim sistemini ve iş alanlarını da etkileyen bir halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır.
Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, 18 yaşın altındaki her insan çocuktur ve sırf çocuk olmasından ileri gelen bir takım haklara sahiptir. Taraf devletler, çocukların bakımı ve korunmasından sorumlu kurumların hizmet ve faaliyetlerin, özellikle, güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından yetkili makamlarca konulan ölçülere uymayı kabul ederler. Bu sözleşme ile birlikte çocuklar sadece korunması gereken varlık olmaktan çıkarak özel hakları olan özneler olmuşlardır. Bu kitabın çocukların haklarına katkı sağlayacak en azından ufak bir adım olmasını dileriz.